26 Haziran 2024 Çarşamba

SANA İTHAF, SON.

 27 Haziran 24, perşembe.


Günlerdir bir rolün içindeyim. Kendime, herkese, sana… hayatımın baharı diye anacağım gençlik yıllarımda sayende bir duyguyla, bir hisle tanıştım. Ondan önce hep büyük büyük laflar ettiğim anlar, yerler oldu. Günü geldi; hepsini yedim yuttum.

Hayatımın bir evresinde aşka kesinlikle inanmıyordum. Çevremde o kadar çok sorunlu ilişki vardı ki; kimse beni bunun tersine ikna edemez gibiydi. Sonra annemin anlattığı hikayeler vardı, bizzat benim şahit olduğum birbirine derinden bağlı insanlar, ne bileyim okuduğum kitaplar… İçimden kendi kendime inanmıştım ‘tamam’ dedim, ‘var böyle bir şey; aşk, sevda, adı her neyse! Aşk varmıştır ama eskide kalmıştır, bu zamanda böyle bir duyguyu arasan bile bulamazsın; boşuna heveslenme. Zaten varsa da seni bulmaz ya!’ Dediğim gibi hep büyük laflar ettim ben. Bana dediler ki; ‘çok büyük konuşma.’. Hiç dinlemedim, hafife aldım. Çok büyük laflar ettim.

Hayatımın bir diğer evresinde de sen vardın yani; varsın. Bu hikâyenin sonu her şeye rağmen bence hala muallak. Çokça bahsettim hikâyenin bundan sonrasından ama sanırım bu; benim anlatmaktan hiçbir zaman bıkmayacağım bir hikâye. Seni bir gün, çok savunmasızken, bütün gardım inikken, hiç olmayacak bir yerde gördüm. Çok etkilendim. Çok. Sonra seni olmayacak bir yerde tekrar gördüm. Çok titredim. Çok. Diyorum ya; ben aşka inanmıyordum direkt. O yüzden sana inanamadım, kendime de inanamadım. Kalbime hiç inanamadım. Beyninin ve kalbinin hiç zıtlaştığı oldu mu? Benim kalbim ve beynim o kadar büyük bir savaşa girdi ki; bu iç savaş beni allak bullak etti. Gerçekten bir süre ben kendime, duygulara, düşüncelere, hayallere inanamadım. Çok savaşlar verdim, çok sözler verdim; savaşları da kaybettim, sözleri de tutamadım. Zaten bir önemli durum da vardı ki, senin hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Ben de kafamdan bir sen uydurdum.

Hikayemin şimdiki kısmı hayatımın, kesinlikle ama kesinlikle, en güzel zamanlarıydı. Aşkın tadını aldım. Sevmenin güzelliği içinde sarhoş oldum ve ben kendimi tanıdım. İçimden bambaşka biri çıktı. Dünyanın farklı renkleri varmış derler ya! Öyle bir şeyler oldu, capcanlı bir dünya gördüm ben. Çok kısa sürdü ama bağımlısı oldum duygularımın. İlacı sendin ama bendeki bu kavga kıyametten senin haberin bile yoktu. İçimden çıkan deliyle olur olmadık şeyler yaptım, beni görmeni istedim. Ama biliyor musun, ben hep daha fazlasını istedim Allah’tan. Sonu ne olur diye düşünmedim. Ben hep seni düşündüm, ama sen gözünden değil; ben gözümden. Hayaller kurdum, rüyalar gördüm, dualar ettim ihtiyaçla. ‘Nimettensin!’ diyor ya şair; ben de sana öyle dedim içimden, ‘nimettensin!’. Sen benim bir yerde amacım, bir yerde de sebebim oldun.

Suçun yok biliyorum.

Buradan sonrası yokuşlu yollardan ibaret benim için. Ben aşkın tadının bu kadar acılaşacağını tahmin etmezdim. Kaptırdım kendimi. Bir yerde ayıldım, hüzünlüydü bu hikâye. Senden habersiz olan birinden bir şeyler beklemek zordu. Yorucuydu. Dedim ki; ‘Bende bu kadar kıyametler kopuyor o hiç mi hissetmiyor?’. Hissetmiyormuşsun, anladım. Eski ilişkini öğrendim, sonra aynada şöyle bir döndüm kendime baktım, sonra kafamdaki sana baktım, karşımdaki sana baktım… her şey ortadaydı aslında. Görmek isteyene her şey çok açık ortadaydı. Olmayacaktı.

Senden vazgeçtim. O kadar kolay değil.

Bir şeye inanmak istiyorsan önce ona inanmış gibi yapman gerekiyormuş. Ben de öyle yapmaya karar verdim. Çevremdeki herkes iyi ilerlediğimi söylerken ben içimde kaç yangın atlattım. Çok ağladım. Bazı geceler ağlayamadan öylece oturduğum yerde kaldım. Senden vazgeçtim dedim ama işte o kadar kolay değil. Ben bunun tadını aldım, bağımlısı oldum. Sigara gibi bir şey bu, aradım.

Bugünlerde biraz garip hissediyorum. Bu şehirden biraz uzaklaşınca iyi olacağımı söyleyenler vardı. Uzaklaştım biraz buralardan. Nasılım biliyor musun? Aciz.

Bir oda var, odaya bir kuş girmiş. Kuşu çıkarmaya çalışıyorum, çıkaramıyorum. Debelenirken kuşu bir kutunun içine sıkıştırıyorum, üstünü kapatıyorum. Üstüne de yükler koyuyorum. Yok gibi. Ama hayır; kuş hala orada, çırpınıyor. Sanki her an kutudan kaçacak yine odada deli gibi turlar atacak. Kutunun altındayken ulaşamaz sanki bana ama kutuyu kaldırmazsam odadan çıkamaz. Kutuyu kaldırırsam da oda darmaduman olacak. Süratle odada uçuşacak. Söyle, kuş odadan nasıl çıkacak?

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CİĞERİMİN KÖŞELERİ

 22 Nisan, 25. Hiç kardeşiniz var mı? Benim var. Karındaş olanından. Ciğerimin iki köşesini dolduruyorlar. Dolabımdan bir parça kıyafet al...